Örneğin tevbe 29'u ele alalım:
Kendilerine Kitap verilenlerden, Allah'a ve Ahiret Günü'ne inanmayan; Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram saymayan ve Hak Din'i, din edinmeyen kimselerle, üstünlüğünüzü kabul ettirinceye, kendi elleriyle size belli bir cizye verinceye kadar savaşın.
Burada kastedilenlerin kitap verilenlerden herkes olmadığının ankebut 46'ya bakarak anlıyoruz. Ancak bu ayetin açıklamasının anlam bütünlüğü açısından tevbe 28 veya 30'da olması gerekmez miydi? Her ayetin açıklaması yanı başındaki bir ayette olsaydı cımbızlamalar tamamen bitmese bile önemli ölçüde azalırdı. Bunun sebebi nedir?
Selam
Mesut Yılmaza ait ''Kuranı kurana sor'' isimli bir kitap var. O kitaptan bir alıntı yapıyım.
Sayfa 38
'' Bakara/119. Biz seni, gerçekle, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Cehennem halkından sen sorumlu değilsin.
Müjde ne?
Bakara/25. İnanıp erdemli davrananları, içlerinde ırmaklar akan cennetlerle (bahçelerle) müjdele.
Uyarı ne?
En'am/130. Ey cinler ve insanlar topluluğu, size, ayetlerimi anlatan ve bu günle karşılaşmanız konusunda sizi uyaran sizden elçiler gelmedi mi? ''
Alıntı bu kadar. Kitap ta bu şekilde Kuran ayetleri Kuran ayetleriyle açıklanarak gidiyor.
Şimdi anlatmak istediğim ise ben bu kitabı okumaya çalışırken çok yoruldum. Çünkü sürekli bir bilgi yüküyle sürekli bir şeyleri anlamanız gerekiyor. Bu yüzden de kitap akıcı anlaşılır olmuyor. Yani elinize alıp okusanız zihinsel olarak dayak yemiş gibi oluyorsunuz en azından ben kitabı okumaya başladığım zaman öyle hissediyordum.
Sonuç olarak kuranın bu şekilde dizilmesi onun psikolojik olarak kolaylaştırıldığını gösteriyor. Bence.
19/97 : ''Bunu senin dilinle kolaylaştırdık; onunla erdemlileri müjdeleyesin ve inatçı toplumu uyarasın diye.''
54/17-22-32-40 : ''Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?''
Ayrıca bu şekilde dağınık olması kuranın bir bütün olduğunu gösteriyor. Yani kendi içinde çelişkisiz bir kitap. Mesela bir ayeti tercüme ediyorsunuz anlamak istiyorsunuz. Ayeti doğru bir şekilde tercüme edip anlamak için kuranın bütünlüğü içinde çelişmeyen bir mana yüklemeniz lazım.
Bu durum gördüğüm kadarıyla Kuranın korunmasını da sağlıyor.
Yani bir çıkıp nisa 24 te müslüman olmayan evli kadınlar müslümanlara helaldir. Gibi yanlış anlaşılmaya müsait bir mana vermeye kalkarsa 60. sure 10. ayet ona engel oluyor.
Çünkü çelişki çıkıyor. Buda nisa 24 e öyle bir anlam verilemeyeceğini gösteriyor.
Böyle bir ağ içinde, zincir gibi bir birbirini hem mana ile hem 19 mucizesi ile hem tekrarlarla kendini koruyan muhteşem bir kitap kuran.
4/82 : ''Kuran'ı incelemiyorlar mı? ALLAH'tan başkasının olsaydı onda birçok çelişki bulacaklardı.''
Bunun Kuran'ın çelişmezliğini, girişikliğini ve birbiriyle uyumunu ifade için olduğunu düşünüyorum. Sımsıkı bağlarla kitap birbirine bağlanıyor. Bu bağları keşfettikçe içine bizi çekiyor. Böylelikle hem ayrıntı veriyor hem de bunu sadece bilgiyle boğmadan, tüm kitabı taratarak yaptırıyor. En doğrusunu Allah bilir tabii. Sadece okumalarım sonucu bende uyanan edinim bu şekilde.