Merhaba , kötülüğün varlığı ile ilgili bir şeyi sormak istiyorum . Genie vahşi kız diye bir olay var . Belki biliyorsunuzdur . Bilmiyorsanız da genieyi babası 12 yaşına kadar beşiğe bağlıyor ve onu tek bir odada tutuyor ve dış dünyadan izole ediyor . Bana sorarsanız bu tecavüzden vs. bütün suçlardan daha feci bir aksiyon . Kız 12 yaşındayken devlet tarafından keşfediliyor sonra bir süre olaya ilgi duyuyorlar vs. Olaylar ilerliyor işte .
Benim sorum şu , bu kız zihinsel engelli hale geliyor . Doğal olarak hiçbir zaman sıradan bir insan gibi olamıyor . Ama bu kızın maruz kaldığı durumun ne kadar acı verici olduğu inkar edilemez . Bu kız cennete dahi gitmeyecek . Çünkü akli ehliyeti yok . Ve o kızı bu hale getiren başkasının kötülüğü .
Daha anlaşılır olması için insan örneğini verdim . Ama doğaya baktığımızda hayvanları 2 metre yerde kendi dışkısını yemek zorunda bırakarak yaşamaya mahkum ediyoruz. Ve biz hayvanlarında acı çekebildiklerini depresyona girebildiklerini ve karakterleri olduğunu görüyoruz . İnsan sırf iradesini test edebilsin diye diğer canlılar mı yaratıldı . Yani onlara hiçbir şey yok ama onlarda bizim gibi acı çekebiliyor .
Merhaba
Öncelikle ''kız cennete dahi gitmeyecek . Çünkü akli ehliyeti yok '' bu yazınıza katılmıyorum. Akli denge, cennete gitmek için bir şarttır diye, bildiğim kadarıyla Kuran da bir ayet yazmıyor.
4/48 : ''ALLAH kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; bundan başkasını dilediğine bağışlar. Kim ALLAH'a ortak koşarsa çok büyük bir hakaret etmiş olur''
Herkesi yaratan Allah olduğu için, herkesin halini de en iyi o bilir. Ve insan çok katmanlı bir canlı neyi neden yaptığına tam olarak vakıf olmak bizim bakışımızla çok zor. Her şeyi bilen Yaratıcı dilediği hükmü verir. Belki de o doğrudan cennete gidecek, bunun aksini söyleyen bir ayet varsa yazın lütfen.
''Ve o kızı bu hale getiren başkasının kötülüğü .''
Doğru bu dünyada kötü insanlar var. Ve onlara kötülük yapma imkanı veriliyor.
6/112 : ''Böylece, her peygambere insanlardan ve cinlerden olan sapkınları düşman kıldık. Aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözleri vahiy ederler. Efendin dileseydi bunu yapamazlardı. Onlara ve ettikleri iftiralara aldırma.''
113 : ''Ahiret onaylamayanların kalbi ona kansın, ondan hoşlansın ve gerçekten yapmak istediklerini yapabilsinler diye...''
Dahası kötülüklerin çoğunun kaynağı olan şeytana da izin veriliyor.
2/208 : ''Gerçeği onaylayanlar, tümüyle teslim olun. Sapkının adımlarını izlemeyin; çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır.''
17/53 : ''Kullarıma de ki: "Sözün en iyi olanını söylesinler!" Şeytan, onların aralarını bozar. Şeytan, insan için apaçık bir düşmandır.''
Yani bu dünyada çok kısa bir süreliğine, adeta sonsuzlukta patlayan bir flaş gibi anlık bir süreliğine bu zulüm ve kötülüklere izin veriliyor. Fakat...
22/56 : ''Yönetim ve otorite, o gün tümüyle ALLAH'a aittir. Onların arasında hüküm verecektir. Gerçeği onaylayıp erdemli davrananlar nimet bahçelerindedir.''
25/26 : ''İşte o gün, yönetim tümüyle ve mutlak olarak Rahman'ındır. İnkarcılar için zor bir gün olacaktır.''
Hesap günü çok yakın.
Ve üstelik bu kötülükler ne ki
19/88 : ''Hatta "Rahman çocuk edindi" dediler.''
89 : ''Siz, küstahça bir tez ileri sürdünüz.''
90 : ''Bu küstahlıktan ötürü neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak ve dağlar göçecektir.''
91 : ''Rahman'a çocuk yakıştırdılar diye...''
Gördüğümüz üzere her şeyi yaratan Tanrıyı bile hakkıyla idrak edemeyen ve onu bir insan gibi düşünüp çocuğu var diye niteleyenlerin 19/90 da ne tür bir suç işledikleri görülüyor. Ve Yaratıcı buna da müsaade ediyor.
Yani kötülüğün oluşu gerçekten üzücü, ama sonsuzluğun içinde yaptıkları şey bir anlık flaş gibi ne olduklarını açığa çıkaran bir şey. Bu konuda reşad halifenin çok güzel bir videosu var izlemenizi tavsiye ederim.
Reşad Halife: Kaos'un Efendisi ''Tek Parça'' (TR Altyazı) - YouTube
''İnsan sırf iradesini test edebilsin diye diğer canlılar mı yaratıldı''
6/38 : ''Kanatlarıyla uçan kuşlar dahil yeryüzündeki tüm yaratıklar sizin gibi birer toplum. Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonra onlar Efendi'lerinin huzuruna toplanacak.''
(Kuş konuşuyor)
27/22 : ''Çok geçmeden (hüdhüd) geldi ve, "Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim" dedi, "Sana Sebe'den önemli bir haber getirdim."''
27/18 : ''Karınca vadisine varınca, bir karınca, "Ey karıncalar, yuvalarınıza giriniz ki Süleyman ve orduları farkında olmayarak sizi ezmesinler."''
Bu ayetlerden gördüğümüz üzere o hayvanlarda bizim gibi topluluklar. Onları yememizin yanlış olduğunu düşünüyorsan, doğaya daha dikkatli bakmalısın. Elbette acı çektirmeyeceğiz onlara, eziyet etmeyeceğiz ama doğa bu şekilde işliyor. O inek yerden otu yiyor, ot ise yerdeki gübreden besleniyor, gübre ise saprofit/çürükçül canlılar tarafından parçalanan organik besinlerden geliyor. Parçaladıkları leş te insan cesedi vs. olabilir. Yani bir döngü sürüyor. Bizim cesedimizi veya hastalandığımız zaman vücudumuza zarar veren bakteriler, virüsler, mantarlar gibi Allah'ın yarattığı canlılar kendi doğalarına uygun olan şeyi yapıp bizi yiyorlar. Bu onları günahkar yada suçlu yapmaz, onlar sadece doğalarına uyuyor, bir ormana korunmasız girersen ve sana bir kurt sürüsü veya ayı saldırıp seni yerse o hayvanlar günahkar olur mu? Onlar vahşi kendi doğaları gereği öyle davranıyorlar. Koyunu ve kurdu Yaratan. Koyunu başka Kurdu başka yaratmış, burada hepsinin konumu Adil olan bir Yaratıcı tarafından belirlenmiş. Ayrıca şöyle bir soruda var.
7/27 : ''Ademoğulları, sapkın, ana babanızın vücutlarını kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak bahçeden çıkardığı gibi sizi de şaşırtmasın. O ve kabilesi sizin onları görmediğiniz yerden sizi görürler. Biz, sapkınları, onaylamayanların dostları yaptık.''
Yani bu ayete bakarak neden ana ve babamızın işlediği bir suçtan ötürü biz buradayız demek olmaz ise o hayvanları neden yiyoruz sorusu da olmaz o hayvanların geçmişlerini geleceklerini bilmiyoruz. Yani kısacası bir insanın Helal hayvanları yemesi ölü bir bedenin bakteriler ve mantarlar tarafından parçalanması kadar doğal.
Sorunuzda belirttiğiniz gibi hayvanların daracık yerlerde depresyona girmesi vs. Haklısınız kesinlikle bir suç olarak görüyorum. Ben kedi ve tavuk beslemiş bir insan olarak kendi gözlemlerimden de çıkarak hayvanlar kesinlikle duygusal davranışlar sergileyebiliyor. Onlar içinde, bizim içinde en iyisi için çalışmalıyız. Burada hayvanlara yapılan zulüm büyük çoğunlukla onları sömüren şirketlerden kaynaklanıyor. Para kazanmak hırsıyla sanayide kullanılan bir torna makinesi gibi tavuklar üretim de kullanılıyor. Buna engel olmak çok zor. Benim fark ettiğim kadarıyla fabrika ürünlerinden uzaklaşarak, köylülerden süt vs. almak hayvanlar içinde iyi köylüler içinde iyi çünkü köydeki bir tavuk korkunç koşullarda kalmaz aynı şekilde ineklerde çoğunlukla(umduğum kadarıyla) daha iyi koşullarda. Et konusunda yine senenin bazı dönemlerinde bir kasapla anlaşarak kendi seçip satın aldığımız bir hayvanı kestirip dondurucularda muhafaza edip bu fabrika sisteminden uzaklaşabiliriz. Ama bu elbette zor olacak ama yapılamaz değil.
Uzunca kendi düşüncelerimi de yazdığım için umarım okuyanlar sıkılmaz. :)
15/36 : ''[İblis] "RAB'bim! O halde onların yeniden diriltileceği güne kadar bana zaman ver" dedi.''
37-38 : ''[RAB'bin] "Artık kesinlikle sen, bilinen vaktin gününe kadar zaman zaman verilmiş olanlardansın." dedi.''
39-40 : ''[iblis] "RAB'bim! [hayatımı] mahvetmen sebebiyle, yerde [dünyada] onlar [insanlar] için [dünya meşguliyetini¹] mutlaka süsleyeceğim ve onları toplu halde mutlaka mahvedeceğim! Ancak, onlardan kendisini sana adamış² olan kulların hariç." dedi.''
41-42- [RAB'bin] "Bu [kendini bana adama¹], bana göre en doğruya ileten bir doğru yoldur. Gerçekten benim kullarıma (evet!) onlara karşı sana hiçbir yetki yoktur. Ancak bozuk inançlı olanlardan sana uyan kimseler hariç." dedi.
43-44- Gerçekten, cehennem onların tamamının kesinlikle sözleşme [toplanma] yeridir. Ona [cehenneme], her bir kapısında onlardan kısımlandırılmış bir bölüm bulunan yedi kapı vardır.
45-46- Gerçekten, korunup sakınanlar cennetin ve gözlerin [pınarların] içindedir. "Güvende olarak bir esenlikle girin ona [cennete!]"
47-Onların göğüslerinde kinden ne varsa [hepsini] çekip çıkardık. "Kardeşler olarak, koltukların üzerinde birbirinize yönelir bir halde [cennete girin]!"¹
48- Onlar, ondan [cennetten] çıkacak değilken kendilerine bir yorgunluk temas etmez.
49-50- Kullarıma haber ver: Kesinlikle ben (evet!) ben çok bağışlayanım, rahimim. Bir de azabımı (evet!) onun can yakıcı azap olduğunu [haber ver].
Yaratılışın tek amacı insan değil ki, dikkat edilirse, kıyamet günü hesap sorulurken "her can (نفس) eyleminin karşılığını alacaktır" der özetle. "insan karşılığını alacak" demek yerine, nefis (can) diyerek genelleştirmesi olayın bizimle sınırlı olmadığını gösteriyor. Ki, bu dediğimi kendim uydurmuş değilim, zamanında bunu söylediğimde beni tekfir eden bile olmuştu, fakat hadislerde de, hatta enam 38. Ayetteki "(hayvanlar) sizin gibi ümmetlerdir" ifadesi, birçok alim tarafından "öldükten sonra dirilişte, hesaplaşmada sizin gibidirler" diye yorumlanıyor. Hatta birçok hadiste bile hayvanların da kıyamet günü hesaplaşacağı söyleniyor. Kısacası, bu hikayenin tek oyuncusu biz değiliz. Bizim dışımızdaki canlıların da var oluşunun bir amacı var.