top of page

33- Ahzab suresi (Hubeyb öndeş meali)

Güncelleme tarihi: 10 Kas 2022

1- Ey Nebi!¹ Allah'a(karşı gelmekten) sakın, kafirlere [gerçeği örtenlere] ve münafıklara [İkiyüzlülere] gönülden itaat etme! Kesinlikle Allah, devamlı bir bilendir, bir hakimdir/hikmetlidir.

¹: "Ey Nebi" şeklinde peygamberi muhatap alması, bizi muhatap almadığı anlamına gelmez. Örneğin talak 1. Ayette de "Ey Nebi!" diyerek ayete başlandığı halde "boşandığınız zaman" diyerek çoğul ifadeyle herkese yönelik emir vermiştir. Bunun sebebi, Nebi'ye hitap eden ayetlerin bizi de kapsamasından dolayıdır.

2- RAB'binden sana vahiy edilene bağlı ol. Kesinlikle Allah, eylemlerinize karşı [en başından beridir]¹ devamlı haberdardı.

¹: "ka'ne=كان" fiili "oldu, idi" anlamında kullanılır. Ancak Allah için kullanıldığı zaman, "en başından beridir" anlamında kullanılır. (müfredat : كان)

3- Allah'a güvenip dayan (tevekkül et). Bir vekil olarak Allah yetti.

4- Allah, herhangi bir adamın yani onun boşluğunun içinde hiç iki kalp'ten(ruh'tan)¹ meydana getirmedi. Kendilerini 'anneniz saydığınız'² eşlerinizi de anneniz yapmadı; evlatlığınızı, oğullarınız saymadı. Bunlar, ağızlarınızla [uydurduğunuz] sözlerinizdir.³ halbuki Allah, doğru yola iletirken, Gerçeği söylüyor.

¹: kalp kelimesi, ruh, bilgi, akıl vb. manalarda kullanılır. (müfredat : قلب) Ancak gerçek anlamda kabul edilse dahi sorun yoktur. 1884 yılında yaşayan üç bacaklı ve iki kalpli (!) bir adamın bu ayeti çürütmüş olduğu iddia ediliyor olsa da bu iddianın aslı yoktur. Detaylı bilgi için lütfen bu makaleyi okuyunuz: https://www.bilimveyaratilisagaci.com/2019/12/189-cift-kalpli-bir-adam-olur-mu/

²: "zıhar=ظهار" bir adamın, kendi eşine "sen benim annemin sırtı gibisin" diyerek ondan uzaklaşmasıdır. (müfredat : ظهر, kurtubi)

³: Bu ifade, bazı ahlak kurallarının insanlar tarafından yaratıldığını belirtmektedir. Bir insanın, evlendiği kadına "sen benim annemin sırtı gibisin" diyerek onu annesi sayması, sadece kendi kendine uydurduğu bir ahlak kuralıdır. Dolayısıyla zıhar yaptığı eşiyle evliliğini sürdürmesi, ensest değildir. Çünkü onun gerçekten annesi değildir.

Aynı şekilde, bir insanın herhangi bir kişiyi öz evladı sayması, onu gerçek anlamda öz evladı kendisini de gerçek anlamda o kişinin babası yapmaz. Dolayısıyla, insanların kendi kendilerine ürettiği bir ahlak kuralına bağlı olarak bir eylemi "ahlaksız" sayması, onu gerçekten ahlaksız bir eylem yapmaz.

5- onları [evlat saydıklarınızı] babaları için [babalarına nispet ederek] çağırın. Bu, Allah'ın katında daha hakkaniyetlidir. O halde, eğer onların [evlat saydıklarınızın] babalarını bilmiyorsanız, artık onlar dinde kardeşlerinizdir ve sahiplerinizdir. Bu konuda, hata ettiğiniz [şeyler] hakkında, üzerinize herhangi bir günah/yanlışa meyil ediş yoktur; fakat, kalplerinizin kasıtlı olarak [yaptığında size günah vardır]. Allah, [en başından beridir] çok bağışlayandı, bir Rahim'di.

6- Nebi, inançlılara kendi canlarından daha yakındır. Onun [Nebi'nin] eşleri, onların [inançlıların] anneleridir.¹ Rahim sahipleri [akrabalar], Allah'ın yazısında (miras konusunda) birbirlerine, İnançlılardan ve hicret edenlerden daha yakındır. Ancak, (miras konusunda) velilerinize, tanınmış bir iyiliği yapmanız durumu müstesna. İşte bunlar, [en başından beri] kitapta satırlanmıştı [yazılmıştı].

¹: peygamberin eşlerinin "anne" sayılması onların güvenliği içindir. İnançlıların anneleri konumunda oldukları için, her ihtiyaçları karşılanmıştır.

"Evrensel bir kitapta bu ayetten ne anlamalıyız?" sorusu akla gelebilir. Bunun cevabı şudur: Nebi, bir devletin başkanı konumundadır. Dolayısıyla Nebi'nin konumunda olan gerçek bir İslam devletinin lideri de bizim için kendi canımızdan daha öncelikli olmalıdır. Onun eşlerine de tıpkı öz annelerimiz gibi değerli bir konumda tutmalıyız.