top of page

"Fıtrattan Hikmete: Bal Arısında Evrimsel Yaratılış ve İspat-ı Vâcip"


Nahl Suresi - 68-69 . Ayet Tefsiri


Ve rabbin bal arısına şöyle ilham etti: “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan kendine yuvalar edin.


Sonra her türlü besleyici ürünlerden ye; rabbinin koyduğu kanunlara boyun eğerek çizdiği yollardan git!” Onların karınlarından, farklı renk ve çeşitlerde şerbet (kıvamında bir sıvı) çıkar ki onda insanlara şifa vardır. İşte bunda da düşünen bir topluluk için açık delil bulunmaktadır.



Arıya yapması ilham edilen “yuvalar”dan maksat, arıların ağaç kovukları gibi uygun doğal mekânlarda veya insanların özel olarak hazırladığı kovanlarda kendi ürünleriyle oluşturdukları petekler ve her petekte bulunan altıgen gözcüklerdir. Bal arısı, Allah’ın verdiği ilham veya içgüdü sayesinde, bizzat kendisinin ürettiği bal mumuyla kendi yuvasını yapmakta, dalak içine milimetrik ölçülerle altıgen prizma şeklinde gözcükler yerleştirmektedir. Âyetteki deyimiyle “her türlü besleyici ürünler”den nektar denilen bal ham maddesi ve çiçek tozu toplayarak bunları hem kendi tüketimi için hem de bal ve bal mumu yapmak için değerlendirmektedir. Bu arada meyve, sebze ve ekinlerde tozlaşmayı sağlama konusunda da bütün diğer böceklerin toplamından daha fazla iş görmektedir.


Âyette arının ürettiği madde için “şerâb” (şerbet) kelimesinin kullanılması ilgi çekicidir. Arı topladığı nektarı, normal midesinden ayrı, özel olarak bu maksatla yaratılmış bulunan bal midesine toplayıp kovana taşımakta; burada bir genç arı bu maddeyi hortumuyla emip kendi midesine aktarmakta ve onu şerbet kıvamına gelecek şekilde işleme tâbi tutmaktadır. Artık bal hâsıl olmuştur; bundan sonra şerbet peteklerde bir süre havalandırılarak katılaşması sağlandıktan sonra, üzeri bal mumuyla kapatılıp izole edilmek suretiyle bozulması önlenir. Böylece Allah’ın lutuf ve ihsanıyla insanlar için besleyiciliği yanında şifa değeri de taşıyan yeni bir besin daha ortaya çıkmış olur. Bütün bunlar olağan üstü bir sanat kabiliyetinin tezahürü olup Allah’ın yaratıcı kudretini ve hikmetini hesaba katmadan, basit bir hayvanın böyle bir eseri ve ürünü nasıl meydana getirebildiği sorusunu cevaplandırmak mümkün değildir. “İşte bunda da düşünen bir topluluk için delil bulunmaktadır.”




1. Bal Arısının Bilimsel Özellikleri (Apis mellifera)


✔️ Biyolojik Yapısı:

  • Türü: Apis mellifera (Batı bal arısı) en yaygın bal üreticisidir.

  • Topluluk Yapısı: Bir kolonide:

    • 1 kraliçe (üreme görevi),

    • Binlerce işçi arı (dişi, kısır),

    • Birkaç yüz erkek arı (dölleme görevi) bulunur.

  • İletişim Yöntemi: Arılar dans dili (özellikle “waggle dance”) ile diğer arılara çiçeklerin yön ve uzaklığını bildirir. Bu, Karl von Frisch tarafından Nobel ödülüyle tescillenmiştir (1973).


✔️ Fizyolojik Kabiliyetleri:

  • Uçuş Hızı: Dakikada yaklaşık 400 kanat çırpışıyla 24 km/saat hızla uçar.

  • Görme Yetisi: UV ışığı görebilirler, bu da çiçeklerin nektar kılavuzlarını algılamalarını sağlar.

  • Polinasyon Yeteneği: Dünya tarım ürünlerinin %70’inden fazlası bal arıları sayesinde tozlaşır (örneğin badem, elma, kiraz).


2. Balın Bilimsel Olarak Kanıtlanmış Faydaları

✔️ Kimyasal İçeriği:

  • Ana bileşenler:

    • %75-80 şeker (fruktoz, glukoz),

    • %17-20 su,

    • %2-3 vitamin, mineral, antioksidan, enzim.

  • pH: 3.2–4.5 (asidik yapı mikroorganizma çoğalmasını engeller).

✔️ Sağlık Açısından Etkileri (Bilimsel Çalışmalarla Kanıtlı):

Etki

Açıklama

Kaynak

Antibakteriyel

Özellikle Manuka balı Staphylococcus aureus, Helicobacter pylori gibi bakterilere karşı etkilidir.

Molan, 2001

Yara iyileştirme

Bal, doku yenileyici ve antienflamatuvardır. Özellikle yanık ve ülser tedavisinde kullanılır.

Efem, 1988; Jull et al., 2015 (Cochrane)

Öksürük giderici

1 yaşından büyük çocuklarda öksürüğü baskılar; birçok çalışmada dekstrometorfan kadar etkili olduğu gösterilmiştir.

Cohen et al., 2007; WHO, 2018

Antioksidan

Polifenol ve flavonoid içerir; serbest radikalleri azaltır.

Alvarez-Suarez et al., 2010

Sindirim Sistemi

Hafif mide ülseri ve reflüde rahatlama sağlayabilir.

Nasuti et al., 2019


3. Petek Balının Özellikleri


✔️ Yapısal Özellikler:

  • Malzeme: İşçi arılar, salgıladıkları bal mumu (cera alba) ile altıgen şeklinde petek yaparlar.

  • Neden Altıgen? Matematiksel olarak bir yüzeyi en verimli (en az malzeme ile en fazla alan) kaplayan şekil altıgendir. Bu “altıgen verimlilik teoremi” ile ispatlanmıştır (Thomas Hales, 1999).


✔️ Besin Değeri:

  • Petekteki bal, dışardan alınmamış, doğrudan arının yaptığı en saf şeklidir.

  • Petek mumu, az miktarda tüketildiğinde zararsızdır. Ancak ağır sindirilir, mide sorunları olanlar dikkatli olmalıdır.


✔️ Tıbbi Kullanım:

  • Bal mumundan yapılan merhemler, cilt kuruluğu ve egzama tedavisinde kullanılır.

  • Petek çiğneme, hafif alerjilere karşı bağışıklık artırıcı etki yapabilir (klinik veriler kısıtlıdır).


🧬 1. Bal Arısının Evrimsel Kökeni

✔️ Taksonomi:

  • Krallık: Animalia

  • Şube: Arthropoda

  • Sınıf: Insecta

  • Takım: Hymenoptera

  • Üst Aile: Apoidea

  • Aile: Apidae

  • Cins: Apis



🧪 2. Evrimsel Süreç (Fosil ve Genetik Delillerle)


🔹 En Eski Fosiller:

  • 100 milyon yıllık Melittosphex burmensis fosili (Burma kehribarı içinde): Modern arılarla hem arı, hem yaban arısı özellikleri taşır. Bu canlı, arıların evrimsel atası olarak yorumlanır.


    • Kaynak: Poinar & Danforth, Science, 2006


      Genetik Evrim ve Bal Arısı Genomu

      • Honeybee Genome Project (2006) ile Apis mellifera'nın genomu dizilenmiştir.

      • İlginç bulgular:

        • Tat alma reseptörleri: Şekerleri algılamaya özel olarak evrimleşmiştir.

        • Bağışıklık genleri: Diğer böceklere göre daha az sayıda bağışıklık geni vardır, çünkü koloni yapısı enfeksiyonlara karşı kolektif savunma sağlar.

        • Epigenetik: Kraliçe ve işçi arıların genetik yapısı aynı olmasına rağmen, epigenetik mekanizmalar (örneğin DNA metilasyonu) ile farklı fenotipler oluşur.



🐝 BAL ARISININ YARATILIŞSAL EVRİMİ:


🔹 1. Evrimsel Sürecin Bilimsel Temeli (Biyoloji)


Bal arısı (Apis mellifera), yaklaşık 100 milyon yıl öncesine dayanan bir soydan gelir. Fosil kayıtlarına göre:


  • İlk arı benzeri canlılar, karıncalar ve yaban arılarıyla ortak bir atayı paylaşır.


  • Bu atalar, çiçekli bitkilerin yaygınlaşmasıyla birlikte nektar toplama özellikleri kazanmış,


  • zamanla özelleşmiş polinatör (tozlaştırıcı) haline gelmişlerdir.


  • Bal üretimi, sindirim enzimlerinin mutasyon yoluyla çeşitlenmesiyle evrimsel olarak ortaya çıkmıştır.


  • Altıgen petek yapısı ise, zaman içinde en verimli ve dayanıklı form olduğu için doğal seçilim ile korunmuştur.


Bu süreçte genetik mutasyon, doğal seçilim, fenotipik plastiklik gibi biyolojik mekanizmalar işlemiştir. Fakat bu evrim hedefsiz bir rastlantı değil, karmaşık ve amaca yönelik bir yönelime sahip görünmektedir.



  • Evrimsel süreçte ortaya çıkan her özellik –örneğin bal üretimi, petek yapımı, iş bölümü– belirli bir maksada (gaye) yöneliktir.


  • Bu özellikler, doğrudan hayatın devamı ve türün korunması için gereklidir.🔎 Bu, gelişimin rastgele değil, hikmetle yönlendirilmiş olduğunu gösterir.


  • Arının bedeninde ve davranışlarında gözlenen her şey –örneğin altıgen yapı inşası ya da kolonideki görev paylaşımı– doğuştan (fıtrî) gelir.


  • Kur’an’da, birçok canlının yaratılışında aşamalar bulunduğuna (مثلاً: الإنسان: نطفة - علقة - مضغة) dikkat çekilir.


  • Bu, yaratılışın tek bir tarzla sınırlı olmadığını; Allah’ın tedrîcî yaratma hikmetini (سنريهم آياتنا) tercih ettiğini gösterir.


🔸 SONUÇ


Bal arısı, evrimsel süreçle şekillenen bir beden ve davranış sistemiyle yaratılmıştır. Fakat bu süreç kör bir tesadüf değil, her aşaması hikmetle yönlendirilmiş bir yaratılışsal evrimdir.

Bal arısının yaratılışsal evrimi, hem modern biyolojinin evrimsel mekanizmalarını, hem de kelâmî ve metafiziksel açıdan Allah’ın hikmetle işleyen yaratma fiilini birlikte göstermektedir.

.












Bal arısını gözlemlediğimizde, onun sadece küçük bir böcek olmadığını, muazzam bir sistemin işleyişine katılan bilinçsiz ama kusursuz bir işçi olduğunu fark ederiz. Bu küçük varlık, hiçbir eğitim almadan, bal yapmak için çiçeklerden nektar toplar, bu nektarı bedeninde dönüştürür, altıgen şeklinde petekler inşa eder, kovanın ısısını düzenler, görev paylaşımına göre hareket eder ve bunu tüm kolonisiyle uyum içinde yürütür. Bu süreçte hata yapmaz, sistemden sapmaz, amaçtan şaşmaz.


Peki, bu kadar küçük ve bilinçsiz bir varlık nasıl böylesine akıllı, planlı ve faydalı işler yapabiliyor?

İşte burada devreye giren temel aklî mecburiyet şudur:Bal arısı kendi kendine bunu yapamaz. 


  1. Kendi varlığı sonradandır; doğar, yaşar, ölür. Sonradan olan her şeyin bir başlatıcısı (muhdis) olmak zorundadır. Bu başlangıç da kendi gibi sonlu olamaz, aksi takdirde sonsuz gerileme (teselsül) olur ve hiçbir şey var olamaz. Öyleyse bu zincirin başında ezelî ve kendinden var olan bir Varlık (Vâcibü’l-Vücûd) gereklidir.


  2. Arının yaptığı işlerin tümü belli bir amaç ve faydaya yöneliktir: bal üretmek, koloniyi beslemek, nesli sürdürmek. Bu fayda, ilimsiz ve iradesiz bir varlıkta bulunamaz. Gayeye yönelik bu düzen ancak dışarıdan bir iradeyle yerleştirilebilir.


  3. Bal peteği altıgen yapılır çünkü bu şekil en az maddeyle en fazla alanı kaplar. Arının bu matematiksel bilgiden haberi yoktur. Ama her seferinde tam bu yapıyı inşa eder. Bu, hem maddede hem davranışta bir nizam (düzen) bulunduğunu gösterir. Düzenin olduğu yerde, onu koyan bir düzenleyici olmak zorundadır.


  4. Arı ne yaptığını bilmeden yapar. Bu da onun yaratılıştan göreve uygun programlandığını gösterir. Tıpkı bir makine gibi, bir fıtrat üzerine kodlandığı ortadadır. Bu ise kudret, ilim ve iradeyle olan bir yaratmayı zorunlu kılar.


Tüm bu gözlemlerden çıkan zorunlu sonuç şudur:Bal arısı kendi kendine, doğa yasalarıyla ya da tesadüfle açıklanamayacak kadar planlı, hikmetli ve maksatlı bir sistemin parçasıdır. Bu sistemin arkasında, tüm sebeplerin ötesinde, zorunlu, ezelî, alim, kadir ve murîd bir yaratıcı olmak zorundadır.


İşte bu Varlık, felsefî ve kelâmî literatürde Vâcibü’l-Vücûd, yani varlığı zorunlu olan Allahtır. Bal arısı, bu hakikatin minicik ama çok güçlü bir şahitidir.




Hazırlayan: MUSTAFA ALİ UÇAR


 
 
 

Comentarios


  • Twitter
  • YouTube
  • Facebook - White Circle
  • Instagram - White Circle

Hubeyb öndeş 

bottom of page